Kahramanmaraş Şekeroba Köyü’nde Depremde Ailesini Kaybeden Vatandaş: “İnekleri Kendi İmkanlarımla Gömdüm. İnekleri Beslediğim Yem Torbasına Koydum, Altı…
HABER: TAMER ARDA ERŞİN/ Kamera: KEMAL SEVİNDİRİCİ
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu İlçesi Şekeroba köyünde yaşayan ve ailesini depremde kaybeden Servet Bolat; “Bir tanesini çıkarabildik, diğerleri gözümüzün önünde yandı. Altı tanesini bir torbaya koydum, parçalarını kendi imkanlarım ile gömdüm… İnekleri beslediğim yem torbası ve bunlardan altısı…” dedi. Bir depremzede daha, “Kendi imkanlarımız ile cenazemizi bile çıkardık. Kimseyi görmedik. O isterse Cumhurbaşkanı olurum, vatandaşa gitmezsem ne anlamı var. Bakanlar gelsin” dedi. , en sağlam binada oturuyorlar, ‘Yaraları saracağız’ diye açıklama yapıyorlar. aldatıyorlar” dedi.
Kahramanmaraş’ta 6 Şubat Pazartesi günü 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin ardından 16 gün geçti.
“TENEYE SALGINCA DEPREM OLDUĞUNA İNANIYORUZ”
Kahramanmaraş’ın Türkoğlu ilçesi de depremden etkilenen ilçelerden biri. 10 şehri yerle bir eden depremlerin ardından bölgede artçı sarsıntılar devam ediyor. ANKA Haber Ajansı’nın gittiği Türkoğlu Şekeroba köyündeki vatandaşlar, “Teneke sallansa deprem olur sanıyoruz” diyor.
Çok sayıda evin yıkıldığı, yıkılmayanların ise ağır hasar gördüğü Şekeroba köyünde; Mahalle okulu da depremden etkilendi. Harabeler içinde kalan okulun ortasında bir bilbordda “güvenli okul” tabelası dikkat çekti.
“Doğduğumdan beri buradayım” diyen Şekerobalı Mehmet Bolat, depremde 7 yakınını kaybettiğini söyledi. Oğlunun yaşadığı evin enkaz altında kaldığını, kendi çabalarıyla 4 kişinin cansız bedenini enkazdan çıkardıklarını ifade etti. Bolat, günlerdir çadırlarda elektriksiz kaldıklarını anlattı. Komşularının evlerinde hayatını kaybedenleri tek tek sıralayan Bolat, yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Biri ‘Ben bakanım’ dedi, üçü ‘Milletim’ dedi. Gelip yanıma oturdular, ‘Ne istiyorsun?’ ‘Başka ne?’ ‘Odun yok, kömür yok’ dedim. ‘Düzce’den iki TIR yüklendi’ dedi. 5 gün önce buranın yerini verdiler 5 gün geçti Düzce’den daha tırlar gelecek bunu diyen milletvekilleri 7 cenazem var evde 6 cenaze var.
“DEVLET BİZE ‘NE YAPIYORSUN’ DEMEDİ, HALK BİZE YARDIMCI OLUYOR”
Benim bir oğlum gidip bir kepçe buldu ve getirdi. Onu (enkaz) kazdılar. Bir gün sonra içlerinden birini kucağında çocuğuyla karısını çıkardılar. Bir gün sonra oğlumu ve bir çocuğumu dışarı çıkardılar. Devletin kepçesi gelmedi, operatör de gelmedi. Daha bize sormadı bile. Tüm bildiğim bu. Kefen verilmedi. Kimse bir damla su vermedi. O günden bugüne kendi gücümüzle yaşıyoruz. İnsanlar bize yardım ediyor. Devlet bize ‘Siz ne yapıyorsunuz? Gidip bu çadırları getirenler kendi imkanlarıyla getirdiler.”
“CESET ÇANTASI VERMEDİLER, BEN BESLEDİĞİM YEM ÇANTASINA İNEKLERİ KOYDUM VE ALTI…”
Ağabeyinin ailesinin depremzedeler tarafından yakıldığını söyleyen Servet Bolat, yaşadıklarını gözyaşları içinde şu sözlerle anlatıyor:
“Gitti. Altısını bir torbaya koydum, kesikleri kendi imkanlarım ile gömdüm, başka kimse yok, hepsi gitti… Ocak devriliyor, ev yanıyor. Çıkın çocuklar kardeşim gelin hepsi gitti Birini çıkarabildik diğerleri gözümüzün önünde.. Bir damla su yoktu Su olsa çıkardık yüzde 100 kurtarma şansım oldu ne yapayım ev oldu havladı hepsi gitti yem torbalarına koyduk gömdük ceset torbası vermedi Türkoğlu hastanesi, devlet hastanesi, altısını da koydum, kendi ellerimle gömdüm.”
Komşusunun çocuğunun da enkazdan çıkarıldığını anlatan Bolat, “Hastaneye götürdüler, cansız bedenini de bulamıyorlar. Etila Lider, Nurdağı Devlet Hastanesi’ne. Çocuk yok…”
“HER VATANDAŞ BAŞKANDAN GEÇER, BU YOLDA BENİM YANIMIZDA OLMADIKTAN SONRA ELİNDE NE VAR”
Evinin ağır hasar gördüğünü ve yakınlarının enkazdan kendi imkanlarıyla çıkarıldığını belirten Şekerobalı, başka bir depremzedenin aracının römorkunu battaniye ile örterek kalacakları yer yaptığını anlattı. Depremzede dedi ki:
“Cenazemizi bile kendi imkanlarımızla götürdük. Kimseyi görmedik. Helikopter havadan gidiyor ama nereye gidiyor, nereye gidiyor? Cumhurbaşkanı olarak her vatandaş buradan geçsin, ne anlamı var? Yanımda olmazsam ben cumhurbaşkanı olmak istesem vatandaşa gitmezsem ne anlamı var bakanlar geliyor en sağlam binada oturuyorlar açıklama yapıyorlar ‘Yaraları saracağız’ diyor. Diyorum ki, ‘Ben dünyanın yarasını sarıyorum…’ Bitti mi, dünyanın yarası iyileşti mi?
“BUGÜN HANGİ GÜN… İLK KEZ GELİYORSUNUZ”
Vatandaşlar yardım getirdi, teşekkürler. Ama o da kesildi. Çalışmamız vatandaşların da katkısıyla yapıldı. Devlet yanımızda değil. Henüz görmedim. Bugün günlerden ne… İlk kez geldin. Muhtar bile bu sokaktan geçmemiş. Kaç kayıp olduğunu kendi komşum bile bilmiyorum. Kimi 500 diyor, kimi 600… Çok…”
“7 KİŞİYİ KAYBEDİYORUM”
Depremde ağır hasar gören evinin önünde oturan yaşlı bir kadın, çadırda kaldığını ancak soğuktan üşüdüğünü belirterek, konteyner yardımı istedi. Ailesinden 7 kişiyi kaybettiğini belirten depremzede, “Hastayım, yürüyemiyorum. Ailemden çok öldü. Burada 9 kişiydik. Komşu bizi enkazdan çıkardı. Çocuk hazırlanıyordu. Üniversite için. 5 saatin altındaydı. Yardım geliyor, erzak geliyor ama korkuyoruz. Hastayım, yürüyemiyorum. Platinim var.” dedi.
